
Boşanma Sonrası Evlilik ve Velayet: Yeniden Evlilik Velayeti Etkiler mi?
Boşanma süreci sona erse bile, taraflar arasında duygusal veya ebeveynlik sorumluluklarından kaynaklı bağlar devam edebilir. Özellikle ortak çocuk varsa, taraflardan biri diğerinin hayatındaki değişikliklere karşı hassasiyet gösterebilir. Bu hassasiyet çoğu zaman, eski eşin yeniden evlenmesi durumunda daha belirgin hale gelir.
Boşanma sonrası velayeti elinde bulunduran tarafın yeniden evlenmesi, diğer ebeveyn tarafından hoş karşılanmayabilir. Bu durumda, “Çocuğumu üvey biriyle aynı evde yaşatmam”, “Evlenirsen velayet davası açarım” gibi söylemlerle baskı kurulabilir. Peki bu tür tehditlerin hukuki bir karşılığı var mıdır? Yeniden evlenmek, gerçekten velayet hakkının kaybedilmesine neden olur mu?
Yargıtay Ne Diyor?
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, sadece yeniden evlenmiş olmak velayet değişikliği için yeterli bir gerekçe değildir. Velayetin değiştirilmesi için çocuğun üstün yararının zedelenmiş olması gerekir. Yeni eşin çocuğa zarar verici davranışları varsa, çocuğun huzuru ve güvenliği bozulmuşsa ya da çocuğun gelişimi olumsuz etkileniyorsa bu durum velayet davasında dikkate alınabilir. Ancak sırf yeniden evlilik nedeniyle velayetin değiştirilmesi yönünde verilmiş bir karar söz konusu değildir.
Sonuç Olarak:
- Boşandıktan sonra yeniden evlenmek, tek başına velayetin kaybedilmesi anlamına gelmez.
- Velayet değişikliği için çocuğun fiziksel, psikolojik veya sosyal açıdan zarar görmesi gerekir.
- Her olay kendi içinde değerlendirilir; genel kuralların dışında istisnai durumlar da olabilir.
Dolayısıyla, yeniden evlenmeyi düşünen anne ya da babanın, sırf bu nedenle velayeti kaybedeceği yönündeki söylemler hukuki zeminden yoksundur. Velayetle ilgili kararlar her zaman çocuğun üstün yararı gözetilerek alınır.
Anne Yeniden Evlendiğinde Velayet Otomatik Olarak Değişir mi?
Bir çocuğun velayeti, ancak ciddi ve somut nedenler varsa mahkeme kararıyla değiştirilebilir. Annenin yeniden evlenmesi, tek başına velayeti kaybetmesi anlamına gelmez. Yeni bir evlilik, çocuğun hayatında olumlu etkiler de yaratabilir.
Ancak annenin evlendikten sonra çocuğa yeterince zaman ayırmaması, ilgisiz kalması ya da eşinin çocuğa zarar verici tutumlar sergilemesi gibi durumlar oluşursa, çocuğun güvenliği ve sağlıklı gelişimi tehlikeye girebilir. Böyle hallerde velayet değişikliği için dava açılması mümkündür.
Çocuk belli bir yaşa geldiyse ve kendi yaşam tercihini açıkça ifade edebiliyorsa, onun görüşü de dikkate alınır. Mahkeme, her durumda çocuğun yararını esas alarak karar verir.
(Bu durum yalnızca anneye özel olmayıp, aynı koşullar baba için de geçerlidir.)
Gerçekleşen bu durum karşısında davacının velayetin değiştirilmesine yönelik talebin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.”